İzmir Büyükşehir Belediyesi, yüksek hayat pahalılığı ve enflasyon nedeniyle fiyatları eriyen İZELMAN, İZENERJİ ve İZFAŞ çalışanlarının ücretlerinde yumuşama sağlamak amacıyla yüzde 11,50 zam içeren ek protokol imzaladı. Kültürpark’ta düzenlenen imza törenine Devrimci Personel Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve çok sayıda General-İş Sendikası üyesi katıldı. Çalışanlar sık sık “İnama sendika, inadına DİSK”, “Zafer direnen işçilerin olacak”, “İzmir Tunç’tur, Tunç kalacak” gibi sloganlar attı.
ANKA’nın haberine göre törende İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanlarına seslenen Soyer, şunları söyledi:
“Bugün Ankara’dan bizi yalnız bırakmayan General-İş Yönetim Kurulu üyelerimize ve Genel Sekreterimize her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu ek sözleşmeye neden bu kadar değer verdik? Bu aslında çok sembolik bir şey, hayatınızı çok fazla değiştirmeyecek ama buradan -Başkan Memiş’in az önce söylediği gibi- İzmir’den Türkiye’deki tüm yerel yönetimlere ses veriyoruz. Diyoruz; Bu ek sözleşmeleri yapın ki işçiler mağdur olmasın, enflasyona ezilmesin, nefes alsınlar. Bu yüzden değerlidir.
‘İŞÇİLERE HAKLARINI VEREN YEREL YÖNETİMİ SAĞLIYORUZ’
Şunu çok iyi biliyoruz; Sorun sadece ekonomik değil, belki de ekonomik mücadele ve çabadan çok önce başka bir şeyin çabasının gösterilmesi gerekiyor. Adalet çabası budur, demokrasi çabasıdır. Neden biliyor musun? Ekonominin sorunsuz işlediği, üretimin olduğu ama demokrasinin olmadığı bir ülke düşünün. Mümkün, böyle ülkeler var. O zaman ne olur biliyor musun? Sadece bir grup zenginleşiyor, onun dışında çalışanlar ise fakirleşiyor. Mesela Döviz Korumalı Mevduat diye bir şey yapıyorsunuz, Döviz Korumalı Mevduatın neyi koruduğunu biliyor musunuz? Milyonları olanı korur, zenginleri korur. Vergileriniz bu milyonların daha büyük milyonerler olmasına yardım etmeye gidiyor. Sevgili kardeşlerim, ne yaptığımızı biliyor musunuz? Döviz Korumalı Mevduat Hesabı değil, emek korumalı bir yerel yönetim işletiyoruz. Biz emeğin hakkını koruyan, emeğin hakkını veren bir yerel yönetim olarak çalışıyoruz, aramızdaki fark bu. Aramızdaki fark, hukukun üstünlüğü hakkı, emeğin hakkını vermeye dayalı yerel yönetim anlayışıdır. Yani demokratik bir yerel yönetim anlayışı.
Liderim Remzi dedi ki; Bugün ülke çok karanlık, çok zor bir dönemden geçiyor. Ancak kimsenin cesareti kırılmamalı. Çünkü bugün burada olan sizlerin sadece İzmir için değil, tüm Türkiye için çok değerli olduğunuzdan kimse emin olamaz. Organize emeğin ve emek çabasının öncüsüsünüz, bu yüzden çok değerlisiniz.
‘SİZ BUNU HAK EDİYORSUNUZ, İZMİR DE ÇABALARINIZI HAK EDİYOR’
İşçi haklarının korunması konusunda iki temel korkumuz var. Öncelikle gerçekten çok çalışan kardeşlerimi tanıyorum, hepiniz ter döküyorsunuz. Hepinizin çok daha iyisini hak ettiğinizi biliyorum. O günler gelecek, göreceksiniz ki çok daha iyisini yapacağız. Ama aynı zamanda bunun başka bir anlamı daha var; Çünkü siz güzel İzmir’in güzel insanlarına hizmet ediyorsunuz. O İzmirlilerin, güzel İzmir’in güzel insanlarının sizin emeğinize ihtiyacı var. Sizin çabalarınızla hayatlarına devam ediyorlar, biz de yüzünüzü güldürmek istiyoruz. Emeğinizi üretirken gönül rahatlığıyla üretin. Bu nedenle ekonomik haklarınızı almanız çok önemlidir. Sizlerden o güzel İzmir’in güzel insanlarına iyi hizmet vermenizi istiyoruz, çünkü İzmir halkı bunu hak ediyor. Siz de buna layıksınız, İzmir halkı da sizin çabanıza layıktır. Bu nedenle sevgili kardeşlerim, gönül size feda olsun. Bu yürek size feda olsun kardeşlerim, hepinizi çok seviyorum. “Aferin sana.” (HABER MERKEZİ)
